Verilen Kararların Gücü ve Önemi
Kendiniz için bir iyilik yapın ve ” Karar vermek ” üzerine yazılmış bu makaleyi atlamadan sonuna kadar okuyun. Hayatımızla ilgili aldığımız kararların geleceğimizi ve bizden sonraki neslimizi (çocuklarımız) nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü?

Düşünmemiz lazım. Çünkü geleceğimizle ilgili aldığımız kararlar çocuklarımızın da geleceğini belirliyor. Bununla ilgili genel bir örneklendirme yapacak olursak.
- Anne ve babası öğretmen olan bir çocuğun öğretmen olma ihtimali ile, anne ve babası çiftçi olan bir çocuğunki aynı olmuyor.
- Babası büyük bir iş adamı olan bir çocuğun geleceği ile, babası öğretmen olan bir çocuğun geleceği aynı olmuyor.
Bu tamam anlamı ile imkan meselesi. Bu ne yazık ki acı bir gerçek ve bunda hem fikir olduğumuzu düşünüyorum. Konuyu daha fazla dağıtmamak amaçlı örneklendirmeye son vereceğim.
ÇOCUKLARIMIZI UNUTMAYALIM.
Şimdi gel gelelim bize. Geleceğimizle ilgili aldığımız kararların özellikle çocuklarımızın da hayatını etkiliyor olduğunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini beynimize kazıyalım.
Bu konuyu daha iyi anlayabilmeniz için daha detaylı bir örneklendirme yapacağım. Lütfen sonuna kadar okuyun.
LÜTFEN SONUNA KADAR OKU…
Şimdi burada bahsedeceğim olay örgüsünü iki farklı başlık altında anlatacağım. Bu başlıklar genel anlamda bizim kendi hayatlarımız, kendi geleceklerimiz için vermiş olduğumuz kararları temsil edecek. Ve bu kararların çocuklarımızı nasıl etkiliyor olduğunu daha iyi anlamanızı sağlayacak.
İlk başlığımız KARTAL OLMAK.
İkinci başlığımız TAVUK OLMAK.
Biraz bu ikisi arasındaki farklardan bahsedip asıl olay örgümüze geçiş yapacağım.

KARTAL
- Kendi yemeğini kendisinin bulması gerektiği için avlanmak zorundadırlar. Avlanmaz ise aç kalırlar.
- Dağların zirvesinde tek başına yaşarlar.
- Kimseye muhtaç değillerdir.
- Kimse tarafından evcilleştirilemezler.
- Kendi kurallarını kendileri belirler ve o kurallara göre yaşarlar.
- Kimseye hiç bir şeyin hesabını vermezler.
- Kimse için hiç bir şey yapmak zorunda değillerdir.

TAVUK
- Her gün avlanmak gibi bir dertleri yoktur. Yemekleri ayaklarına kadar gelir.
- Kümeste yaşarlar.
- Sahiplerinin onlarla ilgilenmelerini isterler.
- Her gün yumurtlamak gibi kuralları vardır.
- Yumurtlamaz yani kurallara uymazlarsa sahipleri tarafından cezalandırılırlar. Ceza = Tavuk yahnisi.
Şimdi kendinize biraz zaman tanıyın ve düşünün. Siz hangisi olmak isterdiniz?
Tavuk Olmaya Karar Vermek
Kararınız tavuk olmaktan yana olursa ömrünüzün kümeste geçeceğini ve çocuklarınızın da kümeste doğup sizin gibi tavuk olacağını kabul etmişsiniz demektir. Onlarında sizin gibi her gün önlerine yemekleri gelecek ve onlardan sadece tek bir şey istenilecek. Yumurta. Her gün her gün yumurtlamaları gerekecek. Eğer yumurtlamazlarsa ne olacağını biliyorsunuz.
Şimdi gel gelelim kartal olmaya…
Kartal Olmaya Karar Vermek
Hayatınızın tüm kontrolü sizin elinizde olacak. İstediğiniz dağdan istediğiniz ovaya, istediğiniz ovadan istediğiniz ormanlara gidebilecek ve kimseye hiç bir şeyin hesabını vermek gibi saçma bir çabanız veya düşünceniz olmayacak. Genellikle dağların en zirvelerin dolanacak ve canınız istediği zaman avlanacaksınız. Avlanmadığınız zaman cezasını yahni olarak değil, açlıkla ödeyeceksiniz. Yani geri dönüşü olabilen bir hata yapmış olacağınız için hatanızın farkına varıp avlanıp hayatınızı zirvelerde dolanarak geçireceksiniz. Ve tabi ki de bu durum aynen çocuklarınız için de geçerli olmuş olacak.
Dikkatinizi çeken bir şeyler oldu mu?
Fark ettiniz mi?
Tavuk olmak ile kartal olmak arsındaki farkların bizim gündelik yaşantımızla ne kadar benzer olduğunu.
Affınıza sığınarak ve üzülerek belirtmeliyim ki;
Tavuk = birilerine veya bir kuruma bağlı olarak çalışanlar
Kartal = girişimciler veya kendi işini yapmaya çalışanlar
Unutmayın. Biz ne olursak çocuklarımız da o olacaklar.
Ne konuda nasıl kararlar vermeniz gerektiğiyle alakalı size daha fazla bilgi verebilmek amaçlı ” HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? ” adlı makalemi de okuyabilirsiniz.